Bazı insanlar alerjik bir yapıya sahiptir ve başkalarında hiçbir sorun yaratmayan kimi maddeler onların vücutlarında tepkimelerine neden olur. Alerjenler vücuda girdiğinde bu kişilerin bağışıklık sistemi söz konusu maddeleri “yabancı madde” olarak algılandığından bir savaş başlatır; alerjik reaksiyonların oluşma sebebi budur.
Kış aylarında kapalı ortam (okul, iş yeri vb.) ve ev alerjenlerinin yanı sıra hava kirliliği nedeniyle alerjik sorunlar artar. Kış aylarında yeterince havalandırılamayan kapalı ortamlarda ve evlerde gelişen alerjilerin sebebi; ev tozları ve akarları, küfler, rutubet, hayvan döküntüleri, tüylerdir (vb.). Ev tozları ve akarları, küfler, rutubet kapalı ortamdaki ısıyla çoğalır; böylece deri ve solunum yolu alerjileri ortaya çıkabilir. Soğuk havayla temasın solunum yolu üzerindeki olumsuz etkisiyle astım atakları tetiklenebilir. Soğuk ve hava kirliliği nedeniyle de kurdeşen (ürtiker), astım, alerjik nezle gelişebilir. Öncesinde bu tür sorunlar yaşayan kişilerin kış aylarından daha fazla etkilenmeleri muhtemeldir.
Astım, kendini nefes darlığı, hırıltı ve öksürükle belli eder; kronik bir solunum yolu rahatsızlığı olan astımı alerjenler, enfeksiyonlar, kirli hava ve sigara dumanı tetikler. Alerjik nezle (veya alerjik rinit) de sıklıkla karşı karşıya kalınan alerjilerden biridir; belirtileri hapşırık, göz sulanması, burun tıkanıklığı veya akıntısıdır. Bu alerji, ileriki dönemlerde geniz eti büyümesinden sinüzite kadar pek çok soruna yol açabilir. Egzama, ciltte kızarıklık, kaşıntı ve kurulukla ortaya çıkar. Kurdeşen ise ciltte kaşıntı yapar ve cilt yüzeyinde kabarık bir görünüme sebep olur. Tabii ki tüm bunlar kişilerin yaşam kalitesini olumsuz etkiler.
Kış alerjilerinden korunmak için neler yapılabilir?
Yapılabilecek şeylerin başında kapalı ortamlarda hijyen kurallarına dikkat etmek geliyor. Ayrıca hava kirliliği açısından riskli ortamlara girmemeye özen göstermek de son derece önemli bir tedbir. Yüksek vakumlu bir elektrik süpürgesiyle yaşanılan ortamın sık sık temizlenmesi ve ayrıca havalandırılması, yastık ve yorgan gibi eşyaların sık sık temizlenmesi ve hatta akar geçirmeyen özellikte kılıflar kullanılması, kapalı ortamlarda sigara içilmemesi, soğuk havaya çıkarken sıkı giyinilmesi, hekim tarafından verilen ilaçların dikkatle kullanılması alınması gereken diğer basit tedbirler arasında bulunuyor.
Tedavi nasıl gerçekleştirilir?
Biorezonans ile kış alerjileri tedavisine alerji testleri yapılarak başlanıyor. Hastanın parmağından bir iki damla kan alınarak özel bir yöntemle taranıyor ve hangi maddelere alerjisi olduğu belirleniyor. Ev tozları, küf, rutubet, hayvan tüyleri gibi alerjenler frekans testleriyle kolayca ortaya çıkarılıyor. Kişiye özel bir tedavi planı hazırlanıyor. Gıda alerjisi olan bireylerde, alerji geliştirdiği besinden uzak durması istenir ve ayrıca kişiye özel diyet programları uygulanır. Tedavi, yaklaşık 1 saat süren seanslar halinde haftada bir kez uygulanıyor. Yan etkisiz, kişiye özel ve ilaçsız bir yöntem olan biorezonans terapisi, temel olarak alerjen maddelerin vücuttaki patolojik frekansını sıfırlamayı ve vücuda güçlendirilmiş normal fiziksel frekanslar vermeyi hedefliyor. İyileşme ara testlerle takip ediliyor. Organizma tedaviden sonra alerji yapan maddeleri normal frekans kodunda algılamaya başlarsa terapiler başarılı olmuş demektir.