- 6 Nisan 2023
- Biorezonans İle Tedavi Edilen Hastalıklar
Besin alerjisi nasıl oluşur? Besin alerjisi, kişinin bağışıklık sisteminin bazı besinlerdeki proteinlere aşırı duyarlı olmasıdır. Bunlar kişinin vücuduna girdiğinde, hatta kişi o besine dokunduğunda bağışıklık sistemi söz konusu besini “yabancı madde” olarak algılayıp onunla mücadeleye girer; bu da vücutta alerjik reaksiyonlara neden olur.İnek sütü ve buğday, bu tür alerjik reaksiyonlara sebep olan besinlerin başında yer alır. Yer fıstığı, fındık, badem, çavdar, yumurta, balık, kabuklu deniz ürünleri, kivi, çilek, susam ve soya sosu da alerjik reaksiyona sebep olan diğer besinler arasında bulunur.Besin alerjisi ile besin intoleransı aynı şey midir? Konuyla ilgili iki not paylaşmak gerekir. Birincisi: Adı geçen bu besinler, insanların büyük bölümünde herhangi bir reaksiyona neden olmaz, sadece alerjik yapıya sahip olanları etkiler. İkincisi: Besin alerjisi ile besin (gıda) intoleransı aynı şey değildir! Besin alerjisi, bağışıklık sisteminin bir besindeki proteinlere karşı geliştirdiği ani bir tepkidir, çok az besin tüketildiğinde bile ortaya çıkabilir. Besin intoleransı ise besinin içindeki bir maddeye karşı sindirim sistemi (bağışıklık sistemi değil) tarafından geliştirilen daha yavaş bir reaksiyondur, tüketilen besin miktarı önem taşıyabilir.Besin alerjisinin belirtileri nelerdir? Her yaşta ortaya çıkabilse de genelde çocukluk yaşlarında başlayan besin alerjisinin belirtilerinden bazıları şunlardır: Nefes darlığı, yutkunma güçlüğü, öksürük, hırıltı, boğazda, dilde, dudakta ve göz kapaklarında şişme, ciltte kaşıntı ve kızarıklık, ses kısıklığı, hızlı kalp atışı, sersemlik hissi, baş dönmesi, bayılma, kusma, ishal, gaz, karın ağrısı.Örneğin, özellikle erken bebeklik ve çocukluk çağında ortaya çıkan inek sütü alerjisinin belirtileri bulantı, kusma, karın ağrısı, ishal, şişkinlik, gaz, kurdeşen ve egzamadır, yüzde ve göz kapaklarında şişme de görülebilir. Buğday alerjisi ise kendini kronik bronşit, astım, kolit, ateş nöbetleri, kalp çarpıntısı, kronik yorgunluk ve eklem ağrılarıyla belli eder.Besin alerjisi, nadiren de olsa “anafilaksi” diye adlandırılan, çok güçlü ve çok ciddi alerjik reaksiyonlara da neden olabilir. Kişiyi şok durumuna sokan, nefes almasını güçleştiren anafilaksi, derhal müdahale edilmediğinde yaşamı tehdit edebilir.Besin alerjisinin teşhisi, alerji testleri (kandan ve deriden) ve solunum testleri gibi yöntemlerle yapılabilir. Önerilen tedavi yöntemi, alerji geliştirilen besinlerin tüketilmemesi yönündedir. Antihistamik ilaçlar da önerilebilir.Besin alerjisi, biorezonans terapisi ile nasıl tedavi edilir? Biorezonans terapisi ile besin alerjisi tedavisine alerji testleriyle başlanır. Hastanın bir iki damla kanı alınarak biorezonansa özel testle taranır ve hangi besinlere alerjisi olduğu belirlenir. Kişiye özel bir tedavi planı hazırlanır. Tedavi, yaklaşık 1 saat süren seanslar halinde haftada bir kez uygulanır.Tedavi süresince hastadan, alerji geliştirdiği besinden uzak durması istenir. Alerji geçtiğinde hasta, söz konusu besini tüketmeye başlayabilir. Biorezonans terapisinin besin alerjilerindeki başarı oranı yüzde 85-90 civarındadır.