Biorezonans terapisi ağrılar için etkin bir çözümdür
Ağrılar hayatımızın pek çok anında bize eşlik eder. Bazen başımız ağrır bazen sırtımız. Hepimizin zaman zaman deneyimlediği o kadar çok ağrı vardır ki! Baş ağrısı (migren), yüz ağrısı (nevralji), boyun ağrısı, omuz ve kol ağrısı, sırt ağrısı, bel ve bacak ağrısı, siyatik ağrısı, regl ağrısı, karpal tünel sendromu, damar ağrısı, kanser ağrıları… Tabii nedeni bilinmeyen ağrılar da var.
Aslında ağrılar, bedenimizde bir şeylerin yolunda gitmediğini işaret etmeleri açısından son derece önemlidir. Yani ağrıları ciddiye almak gerekir, çünkü ağrıların önemli bir hastalığın ön göstergesi olması da ihtimal dahilindedir. Ama hareketsiz yaşam tarzından duruş bozukluğuna, bilgisayar başında çok oturmaktan yüksek yastık kullanmaya, ters hareketlerden uzun süre ayakta durmaya, stresten soğuk hava koşullarına ve ağır yük kaldırmaya kadar pek çok faktör de ağrılara sebep olabilmektedir. Bu faktörler bertaraf edildiğinde ise ağrı kendiliğinden geçmektedir.
Akut ve kronik ağrılar biorezonansın etki alanında yer alır
Biorezonansın alanına ise şiddetli ve uzun süreli, yani akut ve kronik ağrılar girmektedir. Bu ağrılar, yaşam konforumuzu ve hatta günlük yaşam aktivitelerimizi kısıtlayabilir. Kronik ağrılarda ağrının geçirilmesi, sistemin bir bütün olarak ele alınmasını ve üzerinde birikmiş yükün temizlenmesini gerektirir. Çocuklarda ise ağrı tedavisinin etkinliği genel olarak her zaman daha güçlüdür.
Ağrı tedavisinde ilaç, fizik tedavi ve enjeksiyonlarla birlikte biorezonans terapisinin ağrıyı giderme yönünde destekleyici ve önemli bir rolü vardır. Vücudumuzun ağrıyan bölgesinden algılanan frekanslar normalden farklıdır. Bu frekanslar biorezonans terapisi ile temizlendiğinde ağrı ortadan kalkar, vücutta ağrıya yol açan problemin iyileşmesi hızlanır.
Biorezonans, sportif yaralanma ve burkulmaların tedavisini hızlandırmak için de kullanılır, üstelik travmaya bağlı ağrılarda biorezonans son derece etkilidir.