Biorezonans Terapisi ile Hipertansiyon Tedavisi

Hipertansiyonun oluşma sebepleri ve tedavi yöntemleri nelerdir?

 Kan, kalp tarafından damarlara pompalandığında bir basınç oluşur ve bu basınç “büyük tansiyon” (sistolik) olarak adlandırılır. Kalp gevşediğinde damarlarda var olan basınca da “küçük tansiyon” (diyastolik) denir. Hipertansiyon (yüksek tansiyon) ise kan basıncının (tansiyonun) normalden daha yüksek olması durumudur. Genel olarak büyük tansiyon 140 mmHg (14), küçük tansiyon 90 mmHg (9) ve üzerinde olduğunda hipertansiyonun varlığından söz edilir.Kronik bir hastalık olan hipertansiyonun baş dönmesi ve baş ağrısı, bulanık görme, kulak çınlaması, sık sık idrara çıkma, nefes darlığı, fiziksel aktivitelerde zorlanma, halsizlik, bitkinlik gibi belirtileri vardır. Hipertansiyon eğer önlem alınmaz ve tedavi edilmezse böbrek ve kalp yetmezliğinden beyin kanaması ve felce kadar son derece önemli sorunların yaşanmasına sebebiyet verebilir.

Hipertansiyon hangi faktörlerin varlığıyla gelişir?

Kan basıncını pek çok faktör etkiler, dolayısıyla hipertansiyonun gelişme nedenleri de farklıdır. Genetik faktörler hipertansiyonun gelişmesinde önemli bir yer tutar, ailesinde hipertansiyon olanlar daha fazla risk altındadır. Bir başka faktör de yaştır; yaşın ilerlemesiyle birlikte kan damarları sertleşip daralabilir ve bu durum da kan basıncını yükseltebilir. Fazla kilolu veya obez kişilerde kalp ve damar sisteminin daha fazla çalışmak zorunda kalması da hipertansiyona neden olabilir.Düzenli fiziksel aktivite yapmayan ve bu nedenle kalp ve damar sistemi zayıflayanlarda da hipertansiyon görülebilir. Böbrek hastalığı, diyabeti ve hormonal dengesizlikleri olan kişiler, sigara içenler, yoğun olarak alkol tüketenler, yüksek oranda tuz tüketenler de hipertansiyon sorunuyla karşı karşıya gelebilir. Bir başka önemli faktör ise vücutta kortizol hormonu salınımını, dolayısıyla kan basıncını artıran uzun süreli stres yaşamaktır.

Hipertansiyon nasıl önlenir, tedavisi nasıl yapılır?

Hipertansiyonu önlemenin ve tedavi etmenin çeşitli yolları vardır. Bunları şu şekilde sıralamak mümkündür:
  • Düzenli olarak fiziksel aktivitede bulunmak: Haftada 150 dakika fiziksel aktivite yapmak kan basıncını düşürürken kalp ve damar sağlığını geliştirir, hipertansiyon riskini azaltır.
  • Sağlıklı beslenmek ve tuz alımını azaltmak: Dengeli ve sağlıklı beslenmeyi bir yaşam rutini haline getirmek, yağdan düşük liften zengin yiyecekler tüketmek kan basıncını düşürür. Tuz alımına dikkat etmek son derece önemlidir; günde en fazla 1 çay kaşığı kadar tuz tüketilmelidir.
  • Sigarayı bırakmak ve alkol alımını azaltmak: Sağlığa pek çok zararı olan sigarayı ve yüksek oranda alkol tüketimini bırakmak, hipertansiyonu önlemede etkindir.
  • Stresten uzak durmak: Stres, hipertansiyonu tetikleyen faktörlerden biridir. Günlük yaşamın zorlukları beraberinde stresi getiriyor olsa da yoga, meditasyon ve egzersiz gibi yöntemlerle stres minimize edilebilir.
  • İlaç tedavisi: Doktor kontrolünde kullanılacak ilaçlar, kan basıncını düşürmeye yardımcı olabilir. Tabii ki ilaç tedavisine (yukarıdaki maddelerde söz ettiğimiz üzere) günlük yaşamda sağlıklı değişiklikler yapmak da eşlik etmelidir. Düzenli doktor kontrolünde olmaya da özen göstermek gereklidir.
  • Biorezonans terapisi: Biorezonans ile hipertansiyon tedavisine başlamadan önce hastadan alınan bir damla kanla biorezonansa özel test yapılır ve bu şekilde hipertansiyona sebep olan faktörler tespit edilir. Elde edilen sonuçlara göre biorezonans cihazıyla tedavi gerçekleştirilir.