Biorezonans ile Lyme hastalığı tedavisi

Lyme hastalığı ile ilgili farkındalık artmalı

Lyme, bir enfeksiyon hastalığıdır ve yeterli tedavi uygulanmazsa kalp, sinir sistemi ve eklemleri de etkileyebilir. Kronik yorgunluk, nedeni bilinmeyen ağrılar, uykusuzluk, odaklanma bozuklukları ve yüz felcine kadar uzanan nörolojik hasarlara neden olabilir.
Hastalığı oluşturan “borrelia burgdorferi” isimli bir bakteridir ve bu bakteri, özellikle “geyik kenesi” olarak adlandırılan kenelerde (ayrıca bazı tür sivrisinek, bit gibi kan emici böceklerde) bulunur. Kenenin insan vücuduna yapışması ve ısırmasıyla bulaşır. Bulaşmanın meydana gelmesi için kenenin en az 24 saat cilt üzerinde kalması ve vücuttan usulüne uygun çıkarılmamış olması gereklidir.
Hastalık ilk olarak 1970’li yıllarda ABD-Connecticut’taki Lyme kasabasında görülmüştür, ismini de bu kasabadan almıştır. Türkiye’de ise 1990 yılından bu yana Lyme hastalığı görülmektedir. Ancak halen hastalık hakkında toplumda yeterli farkındalık yoktur, bu nedenle tanısı da zor konulmaktadır. Kimi zaman epilepsi, kalp hastalıkları, MS de dahil olmak üzere çeşitli hastalıklarla karıştırılmaktadır. Bu nedenle “büyük taklitçi” olarak da anılır.

Belirtileri nelerdir?

Lyme’ın en önemli belirtisi ciltteki kırmızı döküntülerdir. Bu hastalığa özgü döküntü “eritema migrans” olarak tanımlanır. Görünümü iç içe geçmiş halkalara benzer. Kenenin ısırmasından sonraki 3 ila 30 günde ortaya çıkar, büyüyerek 30 cm’ye kadar ulaşabilir. Hastalık, kırmızı döküntülerin yanı sıra 30 gün içinde ateş, titreme, yorgunluk, baş ağrısı, kas ve eklem ağrısı, şişmiş lenf bezi, boyun tutulması gibi rahatsızlıklara neden olur.
Ancak teşhiste geç kalınırsa daha ciddi komplikasyonlar ortaya çıkabilir. Öncelikle kırmızı döküntüler, vücudun diğer bölgelerine de yayılabilir. Eklem ağrılarının şiddeti artabilir, özellikle dizleri etkileyebilir ve şişkinliklere neden olabilir. Şiddetli baş ağrısı, beyin veya omurilik iltihabı, menenjit, el ve ayaklarda uyuşma, konsantrasyon güçlüğü, depresyon, yüz felci gibi nörolojik sorunlara sebebiyet verebilir. Bunlar kenenin ısırmasından çok uzun zaman sonra, hatta birkaç yıl sonra bile meydana gelebilir. Düzensiz kalp atışı, karaciğer iltihabı ve göz iltihabı gibi belirtilere de rastlanabilir.

Korunma yöntemleri

Lyme hastalığına yakalanmamak için böcek kovucu ilaçlar kullanmak, kenelerin bulunabileceği ormanlık ve çimenlik ortamlardan uzak durmak, bu tür alanlarda vakit geçirilecekse kenelerin cilde çabucak yapışmasını önlemek adına uzun kollu üstler ve pantolon giymek, ormanlık alandan dönüldüğünde duş almak ve vücudu lifle iyice temizlemek, kene bir şekilde cilde yapışmışsa bakterinin kan dolaşımına karışmaması için en kısa zamanda bir hekime başvurularak kenenin çıkarılması gerekir.
Lyme hastalığı, teşhisi hemen konulursa oral antibiyotik tedavisiyle birkaç haftada iyileştirilebilir. Geç teşhiste ise damardan antibiyotik tedavisi uygulanır. Bununla birlikte bazı hastalarda kalıcı eklem ağrıları ve nörolojik hasarlar oluşabilir.
Lyme hastalığının tedavisinde biorezonans terapisinden de yararlanılmaktadır. Bu sayede hastanın bağışıklık sistemi güçlendirilmekte, ağrıları azaltılmakta, hastalığın semptomları hafifletilmekte, ilaçların yan etkileri azaltılmakta ve ruhsal sıkıntıları giderilmektedir.
Ancak teşhiste geç kalınırsa daha ciddi komplikasyonlar ortaya çıkabilir. Öncelikle kırmızı döküntüler, vücudun diğer bölgelerine de yayılabilir. Eklem ağrılarının şiddeti artabilir, özellikle dizleri etkileyebilir ve şişkinliklere neden olabilir. Şiddetli baş ağrısı, beyin veya omurilik iltihabı, menenjit, el ve ayaklarda uyuşma, konsantrasyon güçlüğü, depresyon, yüz felci gibi nörolojik sorunlara sebebiyet verebilir. Bunlar kenenin ısırmasından çok uzun zaman sonra, hatta birkaç yıl sonra bile meydana gelebilir. Düzensiz kalp atışı, karaciğer iltihabı ve göz iltihabı gibi belirtilere de rastlanabilir.