- 17 Temmuz 2024
- Biorezonans İle Tedavi Edilen Hastalıklar, blog
Biorezonans terapisinin uyuşturucu bağımlılığına yaklaşımı nasıldır?
Uyuşturucu madde bağımlılığı; kişinin kullandığı psikoaktif maddeyi her şeyden belirgin olarak daha değerli görmesi, ona çok daha yüksek öncelik tanıması, maddenin kullanımıyla ortaya çıkan eylemler/davranışlar üzerinde kontrolünü kaybetmesidir. Psikoaktif maddeyi ise kişinin merkezi sinir sisteminde etki gösteren, beyninin işlevlerini değiştiren, algısında, ruh halinde ve eylemlerinde/davranışlarında değişikliklere (geçici olarak) neden olan kimyasallar olarak tanımlayabiliriz.
Uyuşturucu madde kullanımı kişilerde ne gibi sorunlara neden olur?
Esrar, eroin, kokain, afyon, bonzai, amfetamin gibi uyuşturucu maddelere bağımlı kişiler, bu maddelerin kendilerinde yarattığı psikolojik, ruhsal ve fiziksel bozuklukları bilseler de kullanmaya devam ederler, hatta zaman içinde daha yüksek dozlar kullanma ihtiyacı hissederler. Maddeyi azalttıkları ya da bıraktıklarında yoksunluk belirtileri gösterirler.
Uyuşturucu madde kullanımı kişilerde huzursuzluk, gerginlik, yorgunluk, ani duygu durumu değişiklikleri, uyku bozuklukları, iştahsızlık, kilo kaybı, mide bulantısı, kusma, terleme, el titremesi, duyularda körelme, nefes darlığı, çarpıntı, halüsinasyon görme, bilinç bozukluğu ve dikkat eksikliği gibi sorunlara neden olabilir.
Biorezonans terapisi nasıl bir çözüm sunar?
Bağımlılık hangi uyuşturucu maddeye karşı geliştirilmiş olursa olsun, biorezonans terapisi ile bu sorunu çözmek mümkün olabilmektedir. Uyuşturucu madde bağımlılıkları genel olarak peş peşe 5 gün yapılan biorezonans terapisi ile ortadan kaldırılabilir. Bu 5 günlük terapinin ardından, hastanın bağımlılık durumuna göre seanslar önce haftada bir, sonrasında ise ayda bir olmak üzere 6 ay boyunca sürdürülebilir.
Biorezonans terapisi ile uyuşturucu madde tedavisine başlamadan önce hekim, hastanın öyküsünü dinler, kullandığı madde ve kullanım süresi/dozu ile ilgili bilgi edinir, maddenin hastanın vücudunda yaptığı harabiyeti biorezonansa özel kan testiyle tespit eder. Buna göre de bir yol haritası çıkarılır.
Biorezonans terapileri sırasında ve sonrasında hasta, kullandığı uyuşturucu maddeye karşı isteksizlik ve tiksinti duymaya başlar, söz konusu maddeyi kullanmak artık ona manalı gelmez. Vücudu uyuşturucuyu “yabancı madde” olarak algılama sürecine girer. Biorezonans terapisi ile hastanın vücudunda detoks da yapılarak toksik maddeler temizlenir.
Biorezonans yöntemi nasıl çalışır?
Biorezonans terapisinin hedefi, sağlıksız frekansları vücuttan kaldırılmak ve böylece vücudun kendi kendini iyileştirme potansiyelini aktive etmektir.
Vücut moleküllerinin yaydığı frekansların her biri uyumlu (sağlıklı) ve uyumsuz (sağlıksız) parçalardan oluşan tipik bir spektruma sahiptir. Biorezonans cihazı, hücre, doku ve organların doğal olarak yaydığı sağlıklı veya hastalıklı elektromanyetik frekansları tespit eder.
Bunları tedavi edici frekanslar haline getirip elektrotlar ve manyetik minder aracılığıyla vücuda geri verir. Böylece sağlıklı frekanslar güçlendirilirken, sağlıksız frekansların ters çevrilerek vücuda uygulanmasıyla iyileşme sağlanır.