Elektromanyetik kirlilik, biorezonans ile uçup gidiyor!
Çoğumuz bütün gün bilgisayar başındayız, cep telefonları ise elimiz kolumuz gibi artık. Günümüz şartlarında bunlarsız yapabilmemiz de pek mümkün değil. Oysa bilgisayar, cep telefonu, tablet, televizyon, kablosuz ağlar, hatta evimizdeki elektrikli aletler bile vücudumuzda sürekli olarak elektromanyetik kirlilik yaratıyor. Bağışıklık sistemimiz bundan olumsuz etkiliyor ve vücudumuz birçok hastalığa açık hale gelebiliyor. Kendimizi son derece bitkin ve yorgun da hissediyoruz. Oysa biorezonans terapisi ile elektromanyetik kirlilikten kurtulup daha dinç ve sağlıklı olabiliriz.
Elektromanyetik kirlilik nedir?
Çevremizdeki pek çok cihaz elektrik akımı taşıyor, radyo frekans dalgaları yaratıyor. Cep telefonları, bilgisayarlar, televizyonlar, elektrikli ev aletleri, mikrodalga fırınlar, internet gibi günlük yaşamda kullandığımız cihazların/teknolojilerin yanı sıra elektrik hatlarının, elektrikli ulaşım ağlarının, metro ağlarının, baz istasyonlarının, tıbbı cihazların da yoğun etkisi bulunuyor. Zararlı güneş ışınları ve yıldırım gibi bazı doğal kaynakları da unutmamak gerekiyor. Tüm bunlar elektromanyetik kirliliğe (elektrosmog), yani gözle görülemeyecek kadar küçük elektromanyetik radyasyona ve dolayısıyla hücresel strese sebep oluyor. Teknolojik ürünlerin kullanımının artmasıyla gerek insanların gerekse diğer canlıların maruz kaldığı elektromanyetik kirlilik artıyor.
Elektromanyetik kirlilik, kişiler üzerinde baş ağrısı, baş dönmesi, göz yanması, yorgunluk, kronik yorgunluk, bitkinlik, uykusuzluk gibi sorunlara yol açıyor. Uzun dönemde ise kanserden kalp rahatsızlıklarına, bağışıklık sisteminden üreme sistemi rahatsızlıklarına kadar uzanan bir yelpazede daha ciddi sorunlara neden olabiliyor.
Ne gibi tedbirler almak gerekiyor?
Elektromanyetik kirliliğe maruz kalmamak ya da kurtulmak için söz konusu cihazları (özellikle cep telefonu, bilgisayar) olabildiğince az kullanmak gerekiyor. Tabii ki bunu yapmanın son derece zor olduğunun farkındayız ama hiç değilse gece yatarken cep telefonumuzu ve modemimizi kapatmak, kullanmadığımızda bilgisayarımızı uykuda tutmak yerine kapatmak, mikrodalga fırını hayatımızdan çıkarmak gibi tedbirler alabiliriz. Günde en az 2 litre su tüketmek, her gün bir kâse yoğurt yemek, radyasyon emme kapasitesi yüksek olan kaktüs, benjamin, leylak gibi bitkilere yaşamımızda yer açmak alınabilecek diğer tedbirler arasında bulunuyor.
Biorezonans terapisi ise elektromanyetik kirlilikten ve radyasyondan arınmanın en önemli metodu olarak karşımıza çıkıyor. Biorezonans terapisi ile vücutta elektromanyetik kirliliğe sebep olan unsurlar frekanslar aracılığıyla temizlenip bağışıklık sistemi güçlendiriliyor.