Biorezonans Terapisi ile Bağımlılıklardan Kurtulma Tedavisi

bağımlılık tedavisi

Biorezonans ile bağımlılıklarınızdan nasıl kurtulabilirsiniz?

Madde bağımlılığı Dünya Sağlık Örgütü’nce (World Health Organization-WHO), “kişinin kullanmakta olduğu psikoaktif maddeyi, daha önceden değer verdiği diğer nesnelerden ve uğraşlardan belirgin olarak daha değerli görmesi ve o maddeye çok daha yüksek öncelik tanıması” şeklinde tanımlanıyor. Aynı örgütün Uluslararası Hastalıkların Sınıflandırılması El Kitabı’nın on birinci maddesine göre madde bağımlılığına bağlı bozukluklar ise “zihinsel ve davranışsal bozukluklar” olarak nitelendiriliyor.

Türkiye Bağımlılıkla Mücadele Eğitim Programı’na göre bağımlılık, “kişinin kullandığı bir nesne veya yaptığı bir eylem üzerinde kontrolünü kaybetmesi.” Bu tanımlar kişinin söz konusu maddeye öncelik vermesini, zararlarını bildiği halde kullanmaya devam etmesini, azalttığı veya bıraktığında yoksunluk belirtileri göstermesini (vb.) de ifade ediyor.

Bağımlılığın pek çok çeşidi var

Bağımlılık denildiğinde akla ilk olarak alkol ve uyuşturucu bağımlılığı gelse de en yaygın bağımlılık aslında sigara bağımlılığı. Bununla birlikte çikolata, tatlı, çekirdek, kola gibi çeşitli yiyeceklere de bağımlılık geliştirilebiliyor.

Bağımlılığın odak noktası ne olursa olsun, biorezonans terapisi ile bağımlılıklardan kurtulmak mümkün olabiliyor. Örneğin, sigara bağımlılığı biorezonans terapisi ile bir seansta çözülebiliyor, hasta çok zorlanırsa ikame seans da yapılabiliyor. Benzer şekilde herhangi bir yiyeceğe olan bağımlılık da çoğunlukta tek seansta bitebiliyor; kimi zaman ise 4-5 seans gerektirebiliyor.

Alkol ve uyuşturucu bağımlılıkları ise peş peşe 5 gün yapılan biorezonans terapisi ile ortadan kaldırılabiliyor. Bu 5 günlük terapinin ardından, hastanın bağımlılık durumuna göre seanslar önce haftada bir, sonrasında ise ayda bir olmak üzere 6 ay boyunca sürdürülebiliyor.

Biorezonans terapisi bunu nasıl yapıyor?

Biorezonans terapisi, sağlıksız frekansların vücuttan kaldırılmasını ve böylece vücudun kendi kendini iyileştirme potansiyelini aktive etmeyi hedefler. Vücut moleküllerinin yaydığı frekansların her biri uyumlu (sağlıklı) ve uyumsuz (sağlıksız) parçalardan oluşan tipik bir spektruma sahiptir.

Biorezonans cihazı, vücudumuzdaki hücre, doku ve organların doğal olarak yaydığı sağlıklı veya hastalıklı elektromanyetik frekansları tespit eder. Bunları tedavi edici frekanslar haline getirip elektrotlar ve manyetik minder aracılığıyla vücuda geri verir. Böylece sağlıklı frekanslar güçlendirilirken, sağlıksız frekansların ters çevrilerek vücuda uygulanmasıyla iyileşme sağlanır.

 

Bağımlılık terapilerinin sonunda hastanın vücudu bağımlılık geliştirdiği maddeyi “yabancı bir madde” gibi algılamaya ve onunla daha önce hiç tanışmamış gibi davranmaya başlar. Söz konusu maddeye karşı tokluk ve isteksizlik oluşur, genellikle tiksinti hissedilir. Terapiye başlanmadan önce yapılan biorezonans kan testi ise 6.400 adet hastalık yapıcı maddenin frekans kodlarıyla taranması yöntemidir. Bu test aracılığıyla hastanın durumu ve izlenecek yol haritası ortaya çıkarılır.