Biorezonans Hastalıkları Hem Tedavi Ediyor Hem de Oluşmadan Engelleyebiliyor

Biorezonans, bilgisayar kontrollü bir frekans tedavisidir. Bize faydalı frekansları/bilgileri taklit ederek vücudumuza geri yollamamız da bize zararlı olan frekansları ters çevirip vücudumuzdan silmemiz de mümkündür. Bu bakış açısı biorezonansın tedavi amacıyla her konuda kullanılabileceğini de ortaya koyuyor.

Biorezonans terapisi hem teşhise hem tedaviye yönelik olarak bize önemli fırsatlar sunuyor. Biorezonans terapisine başlamadan önce yapılan özel kan testi aracılığıyla hastaların vücudunda hangi hastalığın/hastalıkların frekans kodunun bulunduğu öğreniliyor. Bu test, 6.400’den fazla maddenin frekans kodunun taramasını yapıyor. Kanser hücreleri, alerjenler, alerjiler, virüsler, bakteriler, mantarlar, parazitler, ağır metaller, toksinler bu taramadan kaçamıyor. Ardından da hastadan elde edilen bulgulara göre bir tedavi protokolü uygulanarak hastalıklar birer birer vücuttan uzaklaştırılıyor ve kişi sağlığına kavuşuyor.

Biorezonans Çubuk

Bu sistemi koruyucu amaçla kullanmak da mümkün

“Bir hastalık nasıl ortaya çıkar?” sorusuna, Op. Dr. Hasan İlkehan, “bardağın taşması” örneğiyle cevap veriyor sıklıkla: “O bardak yavaş yavaş doluyor ve ancak taştığı zaman biz farkına varıyoruz. Genetik bilgiyle doğuyoruz ve bu bilgi bardağın bir kısmını az ya da çok dolduruyor. Alerjiler, mikrobik durumlar, çevremizdeki elektromanyetik kirlilikler, ağır metaller ve stres gibi faktörler bardağın iyice dolmasını sağlıyor. Gündelik hayatımızda karşımıza çıkan şeyler veya beslenme tarzımız da vücudumuzda yıpranmalara sebep oluyor. Tüm bunlar bir araya geldiğinde bardak taşabiliyor. Ama her birimizin parmak izinin farklı olması gibi bardakların taşma şekli ve yeri de farklı, yani her birimizin hastalığı farklı şekillerde ortaya çıkıyor.”

Tabii öncelikle enerji bedeni ve fiziksel beden olmak üzere iki ayrı bedenimiz olduğunu bilmemiz gerekiyor. Vücudumuzda görünmeyen enerji yolları var ve buradaki voltaj bozuklukları hastalıkların temelinde rol oynuyor. Bu bozukluklar fiziksel bedenden önce enerji bedeninde başlıyor. Sonrasında fiziksel bedene yansıyor, semptom vermeye başlıyor, şikâyet yaratıyor. Biz de böylece hastalığın farkına varıyoruz.

Oysa biorezonansı terapisi, koruyucu amaçla da kullanılabiliyor; bunun yolu da frekans bozulmalarını henüz enerji bedenindeyken saptayıp düzeltmekten ve fiziksel beden hasta olmadan önlem almaktan geçiyor. Bu da zaten biorezonansın en önemli avantajı ve farkıdır. Çünkü fiziksel bedenin hasta olması demek aslında geç kalmış olmak demektir. Tahliller yapılması, röntgenler çekilmesi, ilaç kullanılması gibi unsurlar hep fiziksel bedende beliren rahatsızlıkları saptamaya yöneliktir. Yani buradaki ayrımın fark edilmesi ve fiziksel bedenin hasta olmaktan korunması son derece önemlidir.