Biorezonans Terapisi ile Epilepsi Tedavisi

Epilepsi

Epilepsinin tedavisi mümkün mü?  

Halk arasında daha çok “sara” olarak bilinen epilepsi, nörolojik bir hastalıktır. Epilepsi, erken teşhis ve uygun tedaviyle takip ve kontrol edilebilir. Tedaviyi mutlaka bir nöroloji uzmanı gerçekleştirmelidir. Bununla birlikte epilepsi tedavisinde destekleyici yöntem olarak biorezonans da kullanılabilir. Biorezonans terapisinin toksinlerin uzaklaştırılması, hastanın enerji blokajlarının ortadan kaldırılması, bağışıklık sisteminin dengeli ve yeterli çalışması, hasar görmüş dokuların onarımı, mikrobik ajanların yok edilmesi gibi birçok konuda son derece başarılı olduğunun keşfedilmesi, bu tekniğin nörolojik hastalıkları tedavi etmek veya ilerlemesini yavaşlatmak için kullanılabileceğini göstermektedir.

Epilepsinin kaç türü vardır?

Beyindeki bazı sinir hücrelerinde anormal düzeyde elektriksel boşalmayla oluşan epilepsi, ani ve tekrarlayıcı nöbetlere neden olur. Epilepsi belirtilerinin şiddeti, nöbetin beynin hangi noktasında başladığına göre değişir. Epilepsi denildiğinde ilk akla gelenler bilinç kaybı, bayılma, ağızda köpürme, idrar kaçırma, vücutta şiddetli kasılmalar (jeneralize-yaygın nöbet) olsa da daha hafif belirtilerle de ilerleyebilir. Vücudun sadece bir kısmında gerçekleşen fokal nöbet, sürekli ve şiddetli kasılmayla ilerleyen tonik nöbet, kısa süreli göz dalmalarının ve tepkisizliğin yaşandığı absans nöbetin yanı sıra ani korku, öfke, neşe, halüsinasyonla ortaya çıkan psişik nöbet, uyuşma ve karıncalanmanın yaşandığı somatoduyusal nöbet gibi epilepsi türleri vardır.

Epilepsinin sebepleri nelerdir?

Genetik faktörler, doğum travmaları, metabolik bozukluklar, beyin tümörleri, beyin kanaması, beyin damarı tıkanıklığı, kafa travmaları ve yüksek ateşli hastalıklar epilepsiye neden olabilir. Bazı beyin ameliyatlarından sonra da hastada epilepsi gelişebilir. Epilepsi en çok erken dönemde (bebeklik, çocukluk, ergenlik) doğumsal ve genetik faktörlerle ortaya çıkar, birkaç yıl sonra düzelebilir veya ömür boyu da devam edebilir. Beyin tümörü, travma gibi sebeplerle 55-60 yaşından sonra da görülebilir. Açlık, yorgunluk, uykusuzluk, stres, havasız mekanlar, çok parlak ışıklar, tiz sesler ve bazı ilaçlar epilepsi krizini tetikleyebilir.

Epilepsi tanısı koymak için EEG (elektroensefalografi) çekilir ve beynin elektriksel aktivitesi incelenir. EEG’nin yanı sıra MR (manyetik rezonans), CT (bilgisayarlı tomografi), PET (pozitron emisyon tomografisi), kan tahlili gibi tetkiklerden yararlanılır. Klinik bulgular ise tanıya önemli bir katkı sağlar. Tanıdan sonra hastaya ilaç tedavisi uygulanır. Ancak ilaç tedavisiyle hastalık ortadan kalkmaz, sadece kontrol altında tutulur ve nöbetler engellenmeye çalışılır. Bazı vakalarda ise cerrahi tedaviler gerçekleştirilebilir. Yazımızın başında da belirttiğimiz gibi biorezonans terapisi, epilepsi tedavisine önemli katkılar sağlar.